30 Kasım 2012 Cuma

Samandere Şelalesi - Düzce


Düzce gezimizde ddolambaçlı yollarından dolanarak Samandere Şelalesine çıkıp görmek te nasip oldu bana.Adını uzun süredir duyduğum şelale görülmeye değermiş.Düzce'ye 26 Km.uzaklıkta aynı adı taşıyan köyün civarında.Biz Abant'tan dönerken ormana doğru bir yola saparak geldik.
  Tabii ki yine canımı  sıkan mevzu şelale üzerine yapılmış olan, soldan sağa yukarıdan aşağıya şelalenin doğalını bozan, metalden yapılmış köprüler ve merdivenler oldu.Hem de Şelalemiz Tabiat Anıdı ilan edilmiş .Pehh...Biz bu işleri ne zaman becerebileceğiz acaba...
Yine de Samandere kocaman cadı kazanına dökülen suyu ile çok güzeldi.Değdi mi...Değdi..!






19 Kasım 2012 Pazartesi

Köyde Yine Bir Kasım Yürüyüşü

Bloğumu takip edenler Sapanca Yanıkköy'de yaşadığımı bilirler.Kasım ayları köyün doğası renk cümbüşü sergilerken mutlaka elime makinamı alıp tepelere vururum kendimi.
Bu Kasım mantarlardı en çok ilgimi çeken.Hiç olmadığı kadar çok ve çeşitliydi sanki.
Köyümüzün florası ve mantarları geçit töreni buyurun burada.









8 Kasım 2012 Perşembe

Yeşil Ev -Abant

Bu sonbaharın en renkli ayı Kasım'da Düzce ve Bolu illeri yeşil,sarı ,turuncu rekleri seyreylemek için en güzel manzaraları sunar bizlere.Doğanın bir parçası olduğumuzu daha iyi hisetmek için ver elini Abant diyerek yola koyulduk.İstikamet Abant Gölü ve Samandere Şelalesi olsa da kahvaltı için civarda çok beğenilen bir mekanı ziyaret ilk vazifemiz oldu.



 Yeşil Ev... Orjinal antika objelerle,donatılmış restorant kısmı,postların üzerinde oturduğunuz şömine başı ve tamamıyla ahşaptan yapılmış birbirinden farklı misafir evleriyle ilgi çeken bir kaçış noktası.



Evler butik otel konseptiyle uyuşuyor.Adları bile var.Bilgin,Neşeli,Rüya,Hayal Ev,Masal Ev,Ağaç Ev,Yeşil Ev.
Herbirinin dış görünüşü ve içi farklı.Bilgin'i gezme fırsatım oldu.Sanırım en büyük ve konforlu olan da oydu.
Kocaman şöminesi  gece yanmış,konuklar gitmiş ,ben fotoğraflarken külleri temizleniyordu.Uçuşan küller fotoğraf kareme bile girmiş :)




 Bilgin'in içi
 Bilgin'in içi
 Bilgin'in içi


Yol kenarında bir tepecik üzerine farklı yüksekliklerde, bağımsız olarak yerleşmiş bu evlerden biri de ağaç üstünde. Evleri birbirine bağlayan yollar üzerinde kümesler var ve içinde kümes kanatlıları yaşıyor.Ayrıca bir de büyük kümes bulunmakta.Değişik ördek cinsleri ,tavuk,hindi ve hatta tavuskuşu.Köpeklerin  ve atların da olduğu kısımlar var.Böyle anlatınca çok geniş bir alana yayılmış olduğunu sanmayın.Sadece mevcut alan iyi kullanılmış.



Biz sadece kahvaltı yaptık.şimdiye kadar olan deneyimlerime göre kahvaltısı vasat.Kötü değil ama,arzu ettiğim köy kahvaltısı da değil.Normal bir kahvaltı işte. Sanırım en iyi köy kahvaltısı benim evde hazırladığım acıkalı,köy yumurtalı,çerkes peynirli,süt kaymaklı kahvaltı :)

İletişim bilgileri için  site adresi Yeşil Ev

5 Kasım 2012 Pazartesi

Karadeniz Turu 8- Safranbolu - Amasra

Karadeniz yazı dizimin son bölümünde Batı Karadeniz'in iki sevimli ilçesi Safranbolu ve Amasra yer alıyor.

Safranbolu gerçekten de hepimizin görmesi gereken çok sevimli ve orjinal Türk Evlerinin yoğun olarak bulunduğu bir yer. Müze mahiyetinde Kaymakamlar Konağı geziliyor ve tarafımdan  fotoğraflanıyor.Dolap çevirme deyiminin Safranbolu'nun dönen servis dolaplarından çıktığı öğreniliyor.
 Kaymakamlar Konağı







Maalesef ülkemizde acımasızca eskiyi yok et yeni ve çirkinini inşa et kültürü(kültürsüzlüğü!) almış başını gidiyor.Bu şekilde muhafaza edilen ne kadar yer kaldı ki değil mi.




Arnavut kaldırım dar sokaklarını mutlulukla dolanıyorum.Sokaklarda bir cıvıl cıvıl hal ,bir renk cümbüşü.
Sevdim ben burayı. Bir safranlı üründür gidiyor.Satıcılar safranın dışarıdan geldiğini üzüntüyle söylemeden de edemiyorlar bu ürünleri satarken.Hani safran üretimini arttırıcı tedbirler alınsa kendi safranımızı kullansak Safranbolu'nun özellikli ürünlerinde ne olurdu ki...?

Neyse ben dolanmaya devam edeyim.Buraya özgü susamsız simit fırınına bir bakış.O güzelim simitlerin kokusunu içe çekiş.Dönerken alırım deyip aceleden alamama durumlarını da yaşayıp hızlı bir şekilde Safranbolu'yu geziyor;ben burada bir kaç gün kalırım huzur bulurum düşüncesiyle sonraki durağa hareket ediyorum.
Bakacak Tepesinden Amasra
Amasra'ya önce bir durup yüksekten bakıyoruz.Süper !
Karadeniz'in girintili çıkıntılı,kenarı köşesi kayalıklı sahillerini çok seviyorum.Amasra'da bir de köprü var üstelik.Biraz sonra ise o köprünün üzerindeyiz.Kale içini geziyoruz.Gayet sevimli bir yer.Neden akın akın insanları çekiyor anlıyorum.



Daha sıcak mevsimde gelip denizine giresim var.Tekne gezintisi yapasım var.








Sahilde bol miktarda deniz ürünü tadılacak  lokantalar var.Biz  aşağıda fotosu olan en süslüsüne giriyoruz.Yemekler ortalama öyle üst düzey değil bana göre.Salata ise dedikleri kadar var.Nedir bu kadar altı üstü çiçekli süslü  o kadar önyargısıyla başladığım salatanın kısa sürede dibi göründü arkadaşlar :)

Amasra'da sevdiği yerler arasına adınıyazdırıyor.Ve fotoğraflarıyla anılarımda yerini alıyor.