28 Şubat 2011 Pazartesi

Kapadokya Özlemi ve Vuslat Vakti

Kapadokya... On yıl kadar önce küçük kardeşimin öğrenci grubuna takılıp bir gece kaldığım,hayran olup bir gün tekrar geleceğim dediğim diyar.

O zaman yeterince vakit olmadığından sindirerek gezememiş hatta birçok yerini görememiştim.
Düşünüp ölçüp biçip,bütçemi ayarlayıp. kardeşim Serpil'i de çok seveceksin diye ayarttıktan sonra yaz sonunda vurduk kendimizi yollara.

Kendi imkanlarımızla,paket turlara bağlı olmadan gitmek istediğimden önceden konaklama araştırması yaptım.

Önce butik otelde kalırız heyoo derken,OK konaklamanın bile 3 gece için bu otellerde servete bedel olduğunu acı bir şekilde öğrendim.Ekonomik ama güven verici,temiz biraz da otantik,ulaşımı kolay şartlarını sağlayacak bir küçük otel bulabildim.
Ürgüp Inn Cave Hotel

Ürgüp'te merkezi sayılabilecek bir konumda Emniyet Müdürlüğünün arkasında kalıyor.Güvenli bir noktada aynı zamanda yani :) Ok konaklama kişi başı 35 TL odamız geniş otantik tarzda banyo da yenilenmiş ve temizdi. Tek sorun şu:Kışın gidiliyorsa kahvaltı yapmak için bir tek masa vardı sırayla konukları orada ağırlıyorlardı.Yazın sorun yok dışarıdaki masalar herkese yeter. Eski bir rehber olan otelin sahibi de her konuda bize yardımcı oldu. İlk gün sabah otobüs yorgunu otelimize yerleştikten sonra hiç bir tura katılacak kadar dinç değildik.O günkü programımızı kendimiz yaptık. Otel sahibi Ömer Bey'in bizi üç güzellerin yanında(fotoğrafı hemen burada) arabayla bırakmasından sonra o civardaki peribacalarının arasından dolanarak Ürgüp'e yürüdük.


Bu teyze'den sürme aldım :)

Ürgüp'ün üst kısımları çok güzel.
Eski mahalleler,restore edilmiş taş evler,halkın yoksulluk içinde yaşadığı taş evler ,ortama uydurulmuş yeni butik oteller,arnavut kaldırımlar arasında dolanarak saatlerimizi geçirdik.Bolca fotoğraf çektik.
Çekirdeği için yetiştirilen kabaklar sokaklarda

Ürgüp eski mahalleleri
Üç güzeller
Sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkan balonlar bizi karşıladı Kapadokya'da

Sokakta oturan,birşeyler satmaya çıkan teyzelerle sohbet ettik.İyiki bu günü böyle değerlendirmişiz.Bir daha Ürgüp'ü gezmeye vakit bulamazdık.



Geriye üç tam günümüz kalıyordu.Her güne bir tur ayarlayıp sabah kahvaltıyı hızla ediyor.Bizi alan minibüsle turumuza katılıyorduk.Bunlardan biri gezilmesi gereken ören yerlerini içeren Göreme Açık Hava Müzesi,Zelve, Dervent Vadisi, Uçhisar, Kaymaklı Yeraltı Şehri'ni görmemizi gezmemizi sağlayan turlardı. Diğer ikisi ise trekking turlarıydı. Biri Çavuşin'de sonlanan çok keyifli bir rotaydı.


Diğeri ise Ihlara Vadisinde yine bir treking idi.Derinkuyu yeraltı şehri de bu yolda ziyaret edildi. Tur fiyatları 50-70 TL arası ve öğle yemeği de bu fiyata dahil.İki turda çok güzel yerlerde yedik. Ama Ihlara Vadisi'ndeki yerel halkın işlettiği dandik restoranda şalterlerim attı. Yarım porsiyonluk kiremitte kimseyi doyurmayan yemeklerin üzerine bir de iki küçük karper peyniri boyutunda kesilmiş, uzun süre durmaktan rengini ve dokusunu kaybetmiş birer kavun ve karpuz parçacığını önümüze koyduklarında.... İçimdeki adalet savaşçısı ortaya çıktı.Turistlerin şaşkın bakışları arasında '' Bunlar ne...! Ben utandım turistlerin karşısında...! Buna meyve mi diyorsunuz...!'' nidaları karşılığında.''Ne var ki abla'' cevabını alıp dumur olsam da.Yeni kesilmiş bir dilim kavunu hak ettim nihayetinde. Bu yabancı turistler vallahi çok sebatkar : )
Malesef bölgede turistlere yönelik benzeri nahoşluklar olabiliyor.


Kapadokya'da turistik bölgelerin gezilmesi dışında bu yürüyüş ağırlıklı turları ya da bu işi iyi bilenlerin ellerine haritayı alıp rota belirleyip yürümesini şiddetle tavsiye ediyorum.Bir daha gittiğimde çok daha bağımsız takılacağım kesin.
Zelve,Göreme, Paşabağı vb. irili ufaklı tüm vadilere ayrı ayrı bol zaman ayırıp keyifle gezmek için bir hafta gerekir kanımca.Geçilmedik patika bırakmak istemezdim.

Kalınacak yer olarak Göreme çok daha otantik ve turistik ve pahalı.Ürgüp daha bir Anadolu Kasabası havasında,akşamları sıkıcı ve boş.Çavuşin küçük ama büyüleyici,Uçhisar labirent gibi ilgi çekici birer konaklama seçeneği oluşturuyor.



Bölgenin
daha gezip göremediğimiz bir çok yeri kaldı. Bir kez daha gitmek istiyorum.Bir de şöyle İlkbahar'da olursa,yürüyüş için en güzel mevsimde tam olacak.Hani oralarda bir evim olsa kıvamındayım.

Avanos'ta seramik atölyesinde gösteriye katılmak bana nasip oldu:)

Herkese gidin görün yürüyün seyreyleyin o güzellikleri diyerek kelimelerimi sonlandırıyorum.
Not:İzmit'ten 2 kişi otobüs ulaşımı ,otel,yeme içme,turlar 3 gece 4 dolu gün 900 lira civarında bir hesap çıktı.Bilgilerinize...

1 yorum: