12 Şubat 2011 Cumartesi

BOLU - ABANT GÖLÜ



Merhaba
Bugün geçen hafta sonu gittiğim Abant Gölünden bahsedeceğim.
Abant'a yakın bir coğrafyada olmama rağmen şimdiye kadar gitmek nasip olmamıştı.
Sonunda şeytanın bacağını kırıp İZDOGE nin Abant gezisi haberi gelir gelmez''Tamam vakit geldi'' dedim.

Önce İZDOGE den birkaç kelime ile bahsetmek istiyorum.
Açılımı İzmit Doğa Gezginleri olan bu amatör grup, Tansu Arın Bey tarafından kurulmuş olup,yine kendisinin rehberliğinde Kocaeli ve civar şehirlere doğa yürüyüşleri yapmakta olan bir doğaseverler grubu.Şehrimizde bir benzeri grup yok bildiğim kadarıyla.
Evet İZDOGE ile sabah otobüste buluştuktan sonra iki buçuk saatlik bir yolculuktan sonra(Sapanca'dan) Abant'a vardık. Hava açık harikaydı,soğuk bile değildi onca kara rağmen.

Bizimle birlikte akın akın insanlar gelmeye devam ediyordu.Koca koca otobüsler... Bu olayı sevmedim.Bence bu büyük araçlar buraya sokulmamalı.Hatta gölün etrafındaki tek yönlü yol girdin mi,tüm araçlar gölü dolaşarak çıkıyor.Bu olaya son verilmeli bence bir şekilde düzenleme yapılarak.

Tüm trafik karmaşasını görmezden gelerek,konaklayacağımız yeri belirleyim eşyalarımızı bıraktık ve gölün kenarından yürümeye başladık.Fotoğraflar çekerek bir yarım tur yaptık.


Gölün tamamını dolanmak benim hesabıma göre duraklayıp fotoğraf çekerek 2,5-3 saat sürer.


Gölün kıyıları donmuştu,etrafı karlarla kaplı güzel fotoğraflar verdi.
Abant Gölü Bolu,Köroğlu ve Abant Dağları arasında kalıyor.1328 metre yükseklikte ve en derin yeri 17 metre.Vakti zamanında heyelanlar sonucu oluşmuş bir göl.Çam ,kayın ve gürgen ağaçlarıyla çevrili.
Öğlen olmuş ve turumuzu tamamlayıp geri döndüğümüzde artık ortalığın bayağı bir kalabalıklaştığını gördük.Karlar üzerindeki en fazla yapılan aktivite şişme simitler ve naylonlarla kaymak :)

Öğlen yemeği olarak mangalda sucukları ve helvaları götürdükten sonra grubun bir kısmı ile kendimizi Abant Dağlarına vurduk.Bazı arkadaşlarımız göl etrafında dolaşmayı tercih ettiler.



Kaydırak pistlerinin birinden yukarı çıkarak kıvrıla kıvrıla giden patşkalardan Abant Dağları silsilesini oluşturan tepelere çıktık.Bembeyaz karlarda kendimizi yerlere attık .



Bu aktivite insana baya bir enerji sarfettiriyor ve acaip bir ısı üretiyor.Üşümek değil bu fazla ısınmaktan şikayetçi oldum şahsen.Bu şekilde arada sırada serinleyerek yürüyüşe devam ettik.Dağların tepelerinden manzara her zaman olduğu gibi beni yine çok etkiledi.Hele ulu çamların arasından Abant Gölünün manzarası...


Abant Dağlarına tırmanıp manzarayı izlemeden Abant'a gittim demeyin :)
Dönüşümüz gerçekten muhteşem oldu.Kimi zaman naylonlarla kimi zaman ona bile ihtiyaç duymadan kaya kaya indik göl seviyesine kadar.


Abant o kadar kalabalık olmasa,çevreye duyarlı kişiler tarafından ziyaret ediliyor olsa harika bir yer.Bence bu karmaşaya son verilen düzenlemeler yapılmalı bu cennet köşe daha etkin bir şekilde korunmalı.

1 yorum:

  1. Çocukluğumda sık sık giderdik.. Özlediğimi farkettim.

    YanıtlaSil